Yazılar

Dalak Meridyeninin Yüzümüzdeki Yansıması

Kadınlar ve erkekler farklı yaşlanırlar. Erkekler genellikle alında ve kaş arasında kırışıklıklar ve deformasyon görmeye başlarken, kadınlar yüzün alt ve orta kısımlarında; yanak, ağız ve boyunda görürler. Yaş ilerledikçe yanaklarımız hacim kaybetmeye başlar. Nazolabial kıvrımlar oluşarak ağız köşeleri düşer ve çene kenarlarında düşmeden dolayı torbalar oluşur. Ayrıca dudaklar da şeklini ve hacmini kaybetmeye başlar ve ilk olarak üst dudak üzerinde kırışıklıklar ortaya çıkar.


Cildimiz boyun bölgesinde merkezlenerek “hindi boynu” dediğimiz görünümü oluşturur. Sürece anatomik olarak bakarsak; 50den fazla yüz kası arasında güçlü bir bağlantı görebiliriz. Yüz kaslarımızın çoğu orbicularis oris (ağız çevresi kası) ve orbicularis oculi (göz çevresi kası) ile bağlıdır.


Ağız çevresindeki kas, yüzün alt orta kısmındaki konumuyla yanak ve çene bölgesindeki diğer kaslar için bir bağ görevindedir. Yaş alma ve yer çekimi süreciyle birlikte, dudakların üzerindeki kaslar, yavaş yavaş konumunu ve şeklini kaybetmeye başlar. Ağzı çevreleyen kasın üzerinde oluşan baskı, dudak çevresinde kırışıklıkların oluşmasına, ağız kenarlarında aşağıya, dudaklarda ise içe doğru düşmeye sebep olur.


Bu soruna bütünsel bir bakış açısıyla bakarsak; her şey birbiriyle bağlantılı bütünsel bir oluşumun sonucudur. Çin tıbbı öğretileri vücudumuzda neler olduğunu gözlemlemek için yüzü kullanır. Doğada bulunan 5 element, iç organlarımız, duyularımız, karakterimiz görünüşümüz ile bağlantılıdır.


Çin tıbbı yüz haritasında dalak, dudak üzeri bölgeye denk gelir. Dalak meridyeni enerjisi düşük olduğunda,
• Yüzdeki (özellikle ağız bölgesi) cilt ve kaslarda sarkma,
• Yanakların alt kısmında çukurluk,
• Üst dudağın üzerinde kırışıklıklar,
• Üst göz kapaklarında sarkma,
• Yorgun yüz görünümü,
• Yüzde ödem ve şişlik,
• Mat bir cilt gözlemlenir.
Vücudumuzdaki diğer göstergelere bakarsak,
• Hızlı kilo alıp, kilo vermekte zorlanıyor musunuz?
• Yağlarınız özellikle göbek çevresinde mi birikiyor?
• Kaslarınız güçsüz mü?
• Çarpma, sıkışma gibi durumlarda cildiniz kolayca morarır mı?
• Sık sık şeker ihtiyacı hisseder misiniz?


Dalak enerjisi dengelenmediğinde duygusal olarak kronik bir endişe içerisinde oluruz. Bu durum aslında mola verme ve kendimizle ilgilenme zamanının geldiğini anlatır.

Dalak besleyici bir organdır. Her zaman öncelikle diğer organlara fayda sağlar. Tıpkı kadın gibi… Her iki cinsiyetin yaşlanma sürecini karşılaştırırsak; kadınlar ailedeki herkese bakma eğilimindedir. Hatta bazen kendilerini bile unuturlar. Bu ihmal dalağa, dolayısıyla dış görünüme zarar verir.


Kırışıklıkları azaltmak ve ruh sağlığınızı iyileştirmek istiyorsanız kendinize zaman ayırmakla başlayabilirsiniz. Ancak kendimiz tam ve bütün olduğumuzda başkalarına faydalı olabiliriz.


Fonksiyonel güzellik akademisinde dalak enerjinizi dengelemek için birçok yöntemle çalışıyoruz. Beslenme, nefes egzersizleri, beden ve yüz egzersizleri, masaj teknikleri, aromaterapik yağlar, ayurvedik ritüeller, qigong, fascial terapiler gibi hem profesyonel hem de self-care yöntemler için fonksiyonel güzellik akademisine kaydolabilirsiniz. Dalağınızı dengelemenin en iyi yönlerinden biri, diğer tüm organlarda denge oluşturmaya başlamasıdır.

Lekelerden Kurtulmak Mümkün Mü?

LEKELERDEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

Yaz aylarında sınırlı uygulamaların yapılabildiği lekelerin tedavisi için çok az vakit kaldı. Bu nedenle sizlere bu konuda bir yazı hazırlayarak tekrar merhaba demek istedim. Her sayıda farklı konulardaki yazılarımla sizlerle olacağım.

Birçok kişinin problemi olan, çeşitli nedenlerle oluşan lekelerin tedavisi oldukça güçtür. Leke tedavisinin başarısı için uygun yöntemin belirlenmesi oldukça önemlidir. Yanlış tedaviler lekenin koyulaşmasına, boyutlarının genişlemesine neden olmaktadır. Leke analizini yaparken lekenin türü, derinliği, oluşum şekli, daha önce uygulanan leke tedavileri, yaş ve hormonal denge gibi birçok etkenin kontrol edilmesi gerekmektedir.

Lekelerin çok farklı oluşum nedenleri olabilir. Kozmetikler, gebelik, doğum kontrol hapları, beslenme, genetik yatkınlık, güneşe maruz kalma, tiroid fonksiyon bozukluğu, bazı ilaçlar lekelere sebep olabilmektedir.

Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucular lekelerin oluşumunu önlemek yerine arttırabilmektedir. Yüksek faktörlü güneş koruyucuların içerdiği kimyasal ajanların güneşle etkileşimi sonucu lekeler artabilmektedir. Bu yüzden kozmetik ve dermo-kozmetik ürünler seçilirken deneyimli uzmanların tavsiyesine göre kullanılmalıdır. Doğru yöntemin belirlenmesi için uzmanın bilgi ve deneyimi oldukça önemlidir.

Leke analizine göre uygulanan bazı tedavi yöntemleri sizler için özetledim.

MICROPUNCTURA

Kök hücre ve büyüme faktörlerinin, özel bir aletle cilde verilmesi ve doğal olarak da arttırılmasını sağlayan micropunctara yeni hücre oluşumunu artırırken, cilt altındaki kollajen-elastin lif ve hyalüronik asit üretimini arttırır. Ciltteki kök hücrelerin çoğalmasını sağlar, taze ve yeni cilt gelişimini tetikler. Leke için en etkili yöntemlerden biridir. Ayrıca cildin elastikiyetini geliştirir, kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü azaltır, nemsizlik ve gözenek genişliğinin yok olmasını sağlar.

KİMYASAL PEELİNG

Kimyasal peeling donuk ve cansız görünümlü cildi canlandırmak için uygulanan, cildin çeşitli katmanlarının kontrollü ve yüzeysel bir şekilde soyulmasına dayalı bir yöntemdir.

Kimyasal peeling deriyi canlandırmak, gençleştirmek, sivilce izlerini, ciltte istenmeyen lekeleri gidermek için uygulanır. Peeling uygulaması cildin yıpranmış, tazeliğini, parlaklığını kaybetmiş üst tabakasının soyulmasını ve dökülmesini sağlar. Derinin daha alt tabakalarında yeniden bir yapılanma sürecini başlatıp; kollajen sentezlenmesini uyararak  daha genç ve sağlıklı bir derinin ortaya çıkmasını sağlar.

KARBON PEELİNG

Cilde sürülen karbon solüsyonunun lazer ile parçalanması prensibiyle yapılan bir işlemdir. Bu parçalanma sırasında ses açığa çıkar.  Hafif ısı dışında herhangi bir acı hissedilmez. Isı etkisiyle, kollajen ve elastin dokuda aktivasyon oluşur, bu da gözeneklerde daralma ve cilt sıkılaşmasına yol açar. Uygulanan lazer ışını ile ciltteki lekelerin giderilmesi de sağlanmış olur. Isıya bağlı olarak yağ bezlerinin fonksiyonları baskılanır ve yağ salgısı azalır. Bunların dışında cildin üst kısmındaki tabaka da bir miktar soyulmaktadır Gözenek genişliği, cilt matlığı, leke, kırışıklık ve sarkma şikayeti olan herkese uygulanabilir.

FRAKSİYONEL/CO2 LASER

Fraksiyonel/CO2 laser ile dokuların bir kısmına lazer ışını gönderilirken,komşu dokulara ışın gönderilmemektedir. CO2 fraksiyonel lazer ışınları ile buharlaştırılan dokuların, hemen bitişiğindeki sağlam dokular tarafından iyileşmesi sağlanmaktadır.  Buharlaşma etkisiyle derinin üst tabakası soyulur. Kırışıklıklar, sarkma, lekeler, sivilce izleri gibi çeşitli problemlerde etkilidir.

PRP

PRP  uygulaması; bir kişiden çok az miktarda kanın alınarak özel bir tüpte santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve PRP’nin  yine aynı kişiye enjeksiyon yolu ile geri verilmesini temel alan bir uygulamadır.

Cilt lekelerinin bakımında farklı methodlarla birleştirilen PRP tedavisi ana tedavi değil bir yan tedavidir.  Aynı zamanda cilt lekelerinin oluşumunu önlemekte de etkilidir. Sürecin hızlanması ve cildin daha hızlı toparlanması için ana tedaviye eklenir.

 

Öğr. Gör. Berrin Çetiner

Güzellik ve Estetik Danışmanı/Eğitmen/Estetisyen