Lekelerden Kurtulmak Mümkün Mü?

LEKELERDEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

Yaz aylarında sınırlı uygulamaların yapılabildiği lekelerin tedavisi için çok az vakit kaldı. Bu nedenle sizlere bu konuda bir yazı hazırlayarak tekrar merhaba demek istedim. Her sayıda farklı konulardaki yazılarımla sizlerle olacağım.

Birçok kişinin problemi olan, çeşitli nedenlerle oluşan lekelerin tedavisi oldukça güçtür. Leke tedavisinin başarısı için uygun yöntemin belirlenmesi oldukça önemlidir. Yanlış tedaviler lekenin koyulaşmasına, boyutlarının genişlemesine neden olmaktadır. Leke analizini yaparken lekenin türü, derinliği, oluşum şekli, daha önce uygulanan leke tedavileri, yaş ve hormonal denge gibi birçok etkenin kontrol edilmesi gerekmektedir.

Lekelerin çok farklı oluşum nedenleri olabilir. Kozmetikler, gebelik, doğum kontrol hapları, beslenme, genetik yatkınlık, güneşe maruz kalma, tiroid fonksiyon bozukluğu, bazı ilaçlar lekelere sebep olabilmektedir.

Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucular lekelerin oluşumunu önlemek yerine arttırabilmektedir. Yüksek faktörlü güneş koruyucuların içerdiği kimyasal ajanların güneşle etkileşimi sonucu lekeler artabilmektedir. Bu yüzden kozmetik ve dermo-kozmetik ürünler seçilirken deneyimli uzmanların tavsiyesine göre kullanılmalıdır. Doğru yöntemin belirlenmesi için uzmanın bilgi ve deneyimi oldukça önemlidir.

Leke analizine göre uygulanan bazı tedavi yöntemleri sizler için özetledim.

MICROPUNCTURA

Kök hücre ve büyüme faktörlerinin, özel bir aletle cilde verilmesi ve doğal olarak da arttırılmasını sağlayan micropunctara yeni hücre oluşumunu artırırken, cilt altındaki kollajen-elastin lif ve hyalüronik asit üretimini arttırır. Ciltteki kök hücrelerin çoğalmasını sağlar, taze ve yeni cilt gelişimini tetikler. Leke için en etkili yöntemlerden biridir. Ayrıca cildin elastikiyetini geliştirir, kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü azaltır, nemsizlik ve gözenek genişliğinin yok olmasını sağlar.

KİMYASAL PEELİNG

Kimyasal peeling donuk ve cansız görünümlü cildi canlandırmak için uygulanan, cildin çeşitli katmanlarının kontrollü ve yüzeysel bir şekilde soyulmasına dayalı bir yöntemdir.

Kimyasal peeling deriyi canlandırmak, gençleştirmek, sivilce izlerini, ciltte istenmeyen lekeleri gidermek için uygulanır. Peeling uygulaması cildin yıpranmış, tazeliğini, parlaklığını kaybetmiş üst tabakasının soyulmasını ve dökülmesini sağlar. Derinin daha alt tabakalarında yeniden bir yapılanma sürecini başlatıp; kollajen sentezlenmesini uyararak  daha genç ve sağlıklı bir derinin ortaya çıkmasını sağlar.

KARBON PEELİNG

Cilde sürülen karbon solüsyonunun lazer ile parçalanması prensibiyle yapılan bir işlemdir. Bu parçalanma sırasında ses açığa çıkar.  Hafif ısı dışında herhangi bir acı hissedilmez. Isı etkisiyle, kollajen ve elastin dokuda aktivasyon oluşur, bu da gözeneklerde daralma ve cilt sıkılaşmasına yol açar. Uygulanan lazer ışını ile ciltteki lekelerin giderilmesi de sağlanmış olur. Isıya bağlı olarak yağ bezlerinin fonksiyonları baskılanır ve yağ salgısı azalır. Bunların dışında cildin üst kısmındaki tabaka da bir miktar soyulmaktadır Gözenek genişliği, cilt matlığı, leke, kırışıklık ve sarkma şikayeti olan herkese uygulanabilir.

FRAKSİYONEL/CO2 LASER

Fraksiyonel/CO2 laser ile dokuların bir kısmına lazer ışını gönderilirken,komşu dokulara ışın gönderilmemektedir. CO2 fraksiyonel lazer ışınları ile buharlaştırılan dokuların, hemen bitişiğindeki sağlam dokular tarafından iyileşmesi sağlanmaktadır.  Buharlaşma etkisiyle derinin üst tabakası soyulur. Kırışıklıklar, sarkma, lekeler, sivilce izleri gibi çeşitli problemlerde etkilidir.

PRP

PRP  uygulaması; bir kişiden çok az miktarda kanın alınarak özel bir tüpte santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve PRP’nin  yine aynı kişiye enjeksiyon yolu ile geri verilmesini temel alan bir uygulamadır.

Cilt lekelerinin bakımında farklı methodlarla birleştirilen PRP tedavisi ana tedavi değil bir yan tedavidir.  Aynı zamanda cilt lekelerinin oluşumunu önlemekte de etkilidir. Sürecin hızlanması ve cildin daha hızlı toparlanması için ana tedaviye eklenir.

 

Öğr. Gör. Berrin Çetiner

Güzellik ve Estetik Danışmanı/Eğitmen/Estetisyen

Ne Demişler Kaş Göz Gerisi Söz

Ne demişler kaş göz gerisi söz …

Kaşlar ifadeyi oluşturmakta. Bu yüzden kaş şekli; yüz biçimi, yaş, giyim tarzı ve hatta ses tonu ile bile alakalıdır. Geniş ve yuvarlak yüzlerde, doğru açılarla yapılan bir kaş kavisi illüzyon oluşturarak yüzü biraz daha uzun gösterecektir. Dar alın yapısına sahip kişilerde, alında yükseltilen kalın ve kavisli kaş modelleri alnı daha da daraltarak orantısız bir görünüm yaratır.

Kaş şekli kişinin mizacına ve tarzına uygun olmalıdır. Çok yumuşak mizaçlı, narin yapılı kişilere uygulanan kalın, kavisli, sert ifade veren kaşlar eğreti bir görüntü oluşturur. Bu yüzden işlem öncesi yapılan görüşme oldukça önemlidir. Uzmanın algılama yeteneğinin gelişmiş olması, işlemlerin başarısını da arttıracaktır.

Çeşitli kaş şekillendirme teknikleri vardır. Üçgen fırça ve kaş farıyla şekillendirme yapılabildiği gibi, kalemle çizim yapmayı tercih edenler de vardır. Ama hergün yapılan bu işlem oldukça zahmetlidir. Özellikle yaz aylarında havuz ve denize girildiğinde tedirginlik yaratır. Bu yüzden kaş şekillendirmede en uygun yöntem micropigmentasyon, yani kalıcı kaş kontürü işlemidir. Artık çok doğal renkler ve yeni teknikler sayesinde renk değişimleri, yapay görünüm, belirgin kaş rengi gibi problemler yaşanmamaktadır. Kıl tekniği gibi doğal çalışma teknikleriyle kaşa işlem uygulandığı başkaları tarafından anlaşılmaz.

Kalıcı kaş kontürü işlemlerinde saç rengine ve ten rengine uygun renkler kullanılması, kaş dizaynının yüze uygun olması önemlidir. Trendi yakalamak adına yüze uygun yapılmayan kaş dizaynları güzel görüntüden çok, kötü bir görüntü yaratabilir. Bu nedenle trend takip edilirken, olabilirlik ölçüsünde şekillendirmeler yapılmalıdır.

Birbirine yakın olan gözlerde kaşların başlangıç noktası göz pınarı olmamalıdır. Kaşlar birbirine biraz daha uzak şekillendirilirse, gözlerdeki yakınlık illüzyon sayesinde öne çıkmaz. Birbirine uzak gözlerde kaşlar birbirine yaklaştırılarak şekil verilir. Düşük göz yapısına sahip kişilerde aşağıya doğru uzatılan kavisler uygulanırsa göz yapısı daha düşük görünecektir. Eğer şakaklar darsa kaşlar çok uzatılmamalıdır. Şiş göz kapağı yapısına sahip kişilerde, kaşlar çok fazla yükseltilirse göz kapağındaki şişlik belirginleşir. Olgun yaşlardaki kişilere fazla idialı kaş şekilleri uygulandığında, yapay görüntü meydana gelir. Yaşla birlikte kaşlarda deformasyonlar olacağı göz ardı edilmeden, muntazam ama asla frapan olmayan kaş modelleri uygulanırsa daha doğru bir ifade oluşacaktır.

Bakışlardaki anlamı ve yaşanmışlıkları zedelemeyecek doğal kaş dizaynları uygulanmalıdır.

Kalıcı kaş uygulamaları yapılırken, gelecek yılın trendinde olacak değişiklikler de göz önünde bulundurulursa kaş şeklinde değişiklik işlemi daha kolay yapılabilecektir.

 

Öğr. Gör. Berrin Çetiner

Güzellik ve Estetik Danışmanı/Eğitmen/Estetisyen