Hindistan cevizi yağı bir mucize midir? 

Hindistan cevizi yağı bir mucize midir?

Son dönemlerde gelen maillerde en çok sorulan sorulardan biri Hindistan Cevizi yağının faydaları ile ilgiliydi. Ben de sizler için sorularınızın cevaplarını bulacağınızı umduğum bir yazı hazırladım. 

Web Üzerinde, güzellik dergilerinde ve televizyon kanallarında en son mucize maddelerden biri olarak hindistan cevizi yağının tıbbi özelliklerine atfedilmiş birçok bilgi dolaşmaktadır. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmadıkça bu iddialar gerçeklik değeri taşımaz.  Bu nedenle biraz daha derine inmek istiyorum. Organik hindistan cevizi yağı Lauric Acid’in en iyi kaynaklarındandır. Lauric acid hücre yapımı ve bakımı için gerekli bir besin olan, organik bileşikler kapsamına giren orta zincirli bir yağ asididir. Lauric Acid’ in diğer doğal kaynakları arasında palmiye yağı, çimle beslenen ineklerin sütü, keçi ve koyun sütünden yapılan tereyağı bulunur. 

Lauric acid ve Hindistan cevizi yağı ile ilgili yapılan bazı bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre; Hindistan cevizi yağının faydaları hakkında doğru ve yanlışlardan bahsetmek istiyorum !

Nemlendirici Etkisi var mıdır?
Hindistan cevizi yağı hoş kokusu ve hissiyatı nedeniyle birçok kozmetik üründe kullanılmaktadır. Kendi başına bile mükemmel bir nemlendiricidir. Cilt hidrasyonunu ve yüzey lipid düzeyini arttırır. (Dermatit,2004)

Etkili bir güneş koruyucu mudur?
Dünya genelinde bazı güzellik uzmanları tarafından Hindistan cevizi yağının doğal bir güneş kremi olduğu iddia edilse de ne yazık ki bu doğru değil ! Birçok güneş kreminde kullanılsa da yağın kendisi sadece 1 SPF ye sahiptir. Bu da dermatologların cilt kanserini önlemek için önerdiği asgari SPF 15 in altındadır. 

Akne tedavisinde etkili midir? 
Lauric Acidin akneye neden olan bakterilerden Propionibacterium acne gelişimini yavaşlatırken,  benzoil peroksitten 15 kat daha etkilidir. Ve enflamasyonu azaltır. Yaraların iyileşmesinde etkilidir. (The Journal of Investigative dermatology) Kırmızı kaşıntılı döküntülerle kendini gösteren atopik dermatit üzerinde iyileştirici etkisi gözlemlenmiştir. 
 
Kalın ve gür saçlar için etkili midir? 
 Hindistan cevizi yağı saç kırklarını önleyerek, saçların uzamasına katkıda bulunan güçlü bir nemlendiricidir. Şaçlı deride kuruluk ve pullanma gibi problemlerin giderilmesine destek olur. Saçların parlak ve yumuşak olmasını sağlar. (Studies published in the Journal of Cosmetic Science)
Bununla birlikte  saç dökülmesini durduracağı gibi bir kanıt yoktur.

Organik Hindistan cevizi yağını nasıl kullanabiliriz ? 
Vücut yağı : 1 fincan Hindistan cevizi yağı ve 3/4 fincan kakao yağını karıştırdıktan sonra, dondurucuda 20 dk bekletin. Sonra krema kıvamına gelene kadar çırparak bir kavanoza koyduğunuzda 3 ay boyunca vücut yağı olarak kullanabilirsiniz. 

Vücut peelingi:  Hindistan cevizi yağını rendelenmiş Hindistan cevizi ile karıştırarak yumuşak bir peeling yaratabilirsiniz. Cildinizi nemlendirirken ölü hücrelerden de arındırmış olursunuz.

Kütikül yağı : Hindistan cevizi yağı kütikül nemlendirici bir yağ olarak harikadır. Antiseptik özelliğinden dolayı tırnak enfeksiyonlarını önleyebilirsiniz. Ellerinizi yıkadıktan sonra, her parmağınıza 1 damla uygulayarak veya manikür esnasında masaj yaparak kullanabilirsiniz. 

Saç yağı : Sıcak suyun içerisine yerleştirdiğiniz hindistan cevizi yağı kavanozunu yağ eridikten sonra, saç derinizden saç uçlarınıza kadar bolca uygulayın. Yarım saat beklettikten sonra iyice durulayın. Mükemmel bir nemlendirme sağlayacaktır. 

Nemlendirici: Günde 1 veya 2 defa cildinize masaj yaparak kullanabilirsiniz. Mükemmel bir nemlendirme sağlayarak cildinizde pullanma, iritasyon, kuruluk ve nemsizliği giderecektir. Dudaklarınızın nemlendirilmesinde ve çatlamaların önlenmesinde de oldukça etkilidir. Bu şekilde herpes (uçuk) oluşumunu da önlemeye yardımcı olur. Bebeklerde pişik oluşumunu önlemede etkilidir. Emziren annelerde meme ucuna sürüldüğünde nemlendirme sağlar ve antibakteriyel etkisiyle bebeklerde ağız içi aft oluşumunu önler.

Makyaj temizleyici olarak: Göz makyajınızı nazikçe temizlerken kirpiklerinizin de sağlığına destek verir. İnatçı makyaj artıklarını temizler.

Besin takviyesi olarak: Kolayca sindirilebilen, metabolizmayı hızlı harekete geçiren ve hızlı yakılarak, yağ hücrelerinde depolanmayan Hindistan cevizi yağını tereyağına alternatif olarak kek, pasta, börek yapımında kullanabilirsiniz. Doyurucu etkisi fazla olduğu için kalori tüketiminizi azaltmanıza da yardımcı olabilir. Hatta kahvenize bile ekleyebilirsiniz. Bağısak parazitlerinin önlenmesine yardımcıdır. Bağışıklık gelişimi için de etkilidir. 

Sağlıklı ve güzel günler dilerim.

Luys Dergisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Hepimizin dünya kadınlar günü kutlu olsun. Bu aydan itibaren  her ay sizlere cilt güzelliğini etkileyen bedensel, ruhsal ve yaşam tarzımıza bağlı konulardan ve ilginizi çekecek çözüm önerilerinden bahsedeceğim.

Dengeli ve güzel bir cilde sahip olmak için önerilen birçok teknoloji, cihaz, ürün ve bakım yöntemi bulunmaktadır. Bazen bu teknolojilerden mucizeler bekliyoruz, ancak cilt güzelliği için kendimiz neler yapıyoruz veya neleri yanlış yapıyoruz?

Öncelikle sağlıklı ve güzel bir cilt için; sağlıklı bir bedenin çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Birçok cilt probleminin nedeni sağlığımızdaki problemlere dayandığı gibi, vücudumuzda biriken toksinlere de dayanmaktadır. Bu nedenle dengeli beslenmek, detoks programları uygulamak  ve spor yapmak oldukça önemlidir. Biriken toksinlerin cildimize etkileri donuk ve mat bir cilt, erken yaşlanma, çizgiler, göz altı morluk ve torbalanmaları, gözenek genişliği vb gibi birçok probleme yol açar.

Sağlıklı ve güzel bir cilt için bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum:

1- Taze meyve, sebze ve lifli yiyecekler içeren dengeli bir beslenme tarzı.

2-Yeterli miktarda su içmek. Su alımı, vücudun sağlıklı su dengesinin kurulmasına yardım­cı olur. Cildi etkileyen toksin ve diğer gereksiz şeylerin atılmasını kolaylaştırır.

  1. İyi bir uyku düzeni. Cildin hücre onarım aktivitesinin ve yeni hücrelerin üretilmesinin uyku sırasında gerçekleştiği unutulmamalıdır. Yorgunluk ve bitkinlik, cildin yenilenmes için gerekli olan enerjisini tüketmesine yolaçar.
  2. Cildi korumak.Dengeli bir cilt, hava, ısı değişimleri, merkezi ısıtma, güneş ışığı, hava kir­liliğine karşı korunmuyorsa, kolaylıkla kuruyabilir. Dış elementIerle cilt arasın­da bir bariyer teşkil etmek üzere bir nemlendirici kullanılmalıdır. Mümkün olduğunca cildi yoğun güneş ışığından korumalı, ya da uygun bir UV perdeleyici ürün kullanılmalıdır.
  3. Düzenli egzersiz yapmak. Kan akışının stimülasyonu(uyarılması) ve dokulara oksijen sağlanması ile birlikte, düzenli egzersiz, hücre bölünmesini arttırır ve kolajen yapılanmasına yardımcı olur. Stresi ve stresin cilt üzerindeki negatif etkilerini minimize eder.
  4. Cildi temiz tutmak. Porları bloke eden cildi irrite eden kirliliklerin yerleşmesine kesinlik­le izin verilmemelidir.
  5. Sert, zedeleyici bakımlardan kaçınmak. Cilt gerilip, çekiştiriImemelidir. Yüz yıkanırken ve kozmetik kullanılırken nazik davranılmalıdır. Kan damarlarının ciltt yüzeyine çok yakın ol­duğu ve çok kolaylıkla zarar görebileceği unutulmamalıdır. Parfüm içeren veya yağlanmayı önleyen alkol ve alkalin bazlı ürünler kuIIanmaktan kaçınılmalıdır.
  6. Sigara içmemek. Genel sağlığa son derece zararlı olmasının yanısıra, sigara içmek, kan dolaşımı içinde oksijen yerine dolaşacak, karbonmonoksit ve nitrojen oksit gazlarını üretir. Sonuç olarak, hücrelere yeterli besin ulaşamaz. Cilt, oksijensizliğe mahkum olur. Vücuttaki diğer kimyasaIIar sigara yoluyla, cildin protein fibrilleri ile çatışırlar ve sağlıklı bir cilt için hayati önem taşıyan vücuttaki C vitaminini tüketirler.
  7. Alkol alımının kontrolü. Alkol kan basıncını yükseltir ve kan kapilerlerinin genişlemesine neden olur. Bir süre sonra bu durum, kapiler çeperlerinin tahribatına ve kalıcı hasarına yolaçar. Kısa vadede aşırı alkol alımı, vücutta cildi nemsizleştiren kimyasalların üretilmesine se­bep olur. Uzun dönemde ise, dokuların şişmesine, cilt dokusunun kabalaşmasına, hatların ve kırışıklıkların derinleşmesine ve cilt renginin kronik olarak kırmızılaşmasına neden olur.

 

Bu hatırlatmalardan sonra, son dönemlerin güzellik trendlerinden biri olan, cildimizde gözle görülür ışıltı ve canlılık sağlayacak profesyonel detox bakımından bahsetmek istiyorum :

5 seans uygulanan detox kürünün uygulama süresi  yaklaşık olarak 45 dakikadır. 20 günde bir uygulanır.  Cilt temizlendikten sonra, kullanılan detox mask ile, toksin atılımını ve ürünü cildin derinlerine iletmeyi sağlayan özel bir masaj tekniği uygulanır.  Uygulamadan sonra cilt hemen daha sıkılaştırılmış, daha dolgun ve daha parlak görünmektedir. Tedavi tekrarlandıkça elde edilen görüntü daha da iyi olmakta ve etkisi daha uzun süre kalıcı olmaktadır. Lekeler, geniş gözenekler,matlaşmış cilt, akne izleri, ince çizgiler, elastikiyet kaybı, düşük göz kapakları gibi problemlerin giderilmesinde oldukça etkilidir.

Sağlıklı ve güzel günler dilerim…

 

 

 

Lekelerden Kurtulmak Mümkün Mü?

LEKELERDEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

Yaz aylarında sınırlı uygulamaların yapılabildiği lekelerin tedavisi için çok az vakit kaldı. Bu nedenle sizlere bu konuda bir yazı hazırlayarak tekrar merhaba demek istedim. Her sayıda farklı konulardaki yazılarımla sizlerle olacağım.

Birçok kişinin problemi olan, çeşitli nedenlerle oluşan lekelerin tedavisi oldukça güçtür. Leke tedavisinin başarısı için uygun yöntemin belirlenmesi oldukça önemlidir. Yanlış tedaviler lekenin koyulaşmasına, boyutlarının genişlemesine neden olmaktadır. Leke analizini yaparken lekenin türü, derinliği, oluşum şekli, daha önce uygulanan leke tedavileri, yaş ve hormonal denge gibi birçok etkenin kontrol edilmesi gerekmektedir.

Lekelerin çok farklı oluşum nedenleri olabilir. Kozmetikler, gebelik, doğum kontrol hapları, beslenme, genetik yatkınlık, güneşe maruz kalma, tiroid fonksiyon bozukluğu, bazı ilaçlar lekelere sebep olabilmektedir.

Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucular lekelerin oluşumunu önlemek yerine arttırabilmektedir. Yüksek faktörlü güneş koruyucuların içerdiği kimyasal ajanların güneşle etkileşimi sonucu lekeler artabilmektedir. Bu yüzden kozmetik ve dermo-kozmetik ürünler seçilirken deneyimli uzmanların tavsiyesine göre kullanılmalıdır. Doğru yöntemin belirlenmesi için uzmanın bilgi ve deneyimi oldukça önemlidir.

Leke analizine göre uygulanan bazı tedavi yöntemleri sizler için özetledim.

MICROPUNCTURA

Kök hücre ve büyüme faktörlerinin, özel bir aletle cilde verilmesi ve doğal olarak da arttırılmasını sağlayan micropunctara yeni hücre oluşumunu artırırken, cilt altındaki kollajen-elastin lif ve hyalüronik asit üretimini arttırır. Ciltteki kök hücrelerin çoğalmasını sağlar, taze ve yeni cilt gelişimini tetikler. Leke için en etkili yöntemlerden biridir. Ayrıca cildin elastikiyetini geliştirir, kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü azaltır, nemsizlik ve gözenek genişliğinin yok olmasını sağlar.

KİMYASAL PEELİNG

Kimyasal peeling donuk ve cansız görünümlü cildi canlandırmak için uygulanan, cildin çeşitli katmanlarının kontrollü ve yüzeysel bir şekilde soyulmasına dayalı bir yöntemdir.

Kimyasal peeling deriyi canlandırmak, gençleştirmek, sivilce izlerini, ciltte istenmeyen lekeleri gidermek için uygulanır. Peeling uygulaması cildin yıpranmış, tazeliğini, parlaklığını kaybetmiş üst tabakasının soyulmasını ve dökülmesini sağlar. Derinin daha alt tabakalarında yeniden bir yapılanma sürecini başlatıp; kollajen sentezlenmesini uyararak  daha genç ve sağlıklı bir derinin ortaya çıkmasını sağlar.

KARBON PEELİNG

Cilde sürülen karbon solüsyonunun lazer ile parçalanması prensibiyle yapılan bir işlemdir. Bu parçalanma sırasında ses açığa çıkar.  Hafif ısı dışında herhangi bir acı hissedilmez. Isı etkisiyle, kollajen ve elastin dokuda aktivasyon oluşur, bu da gözeneklerde daralma ve cilt sıkılaşmasına yol açar. Uygulanan lazer ışını ile ciltteki lekelerin giderilmesi de sağlanmış olur. Isıya bağlı olarak yağ bezlerinin fonksiyonları baskılanır ve yağ salgısı azalır. Bunların dışında cildin üst kısmındaki tabaka da bir miktar soyulmaktadır Gözenek genişliği, cilt matlığı, leke, kırışıklık ve sarkma şikayeti olan herkese uygulanabilir.

FRAKSİYONEL/CO2 LASER

Fraksiyonel/CO2 laser ile dokuların bir kısmına lazer ışını gönderilirken,komşu dokulara ışın gönderilmemektedir. CO2 fraksiyonel lazer ışınları ile buharlaştırılan dokuların, hemen bitişiğindeki sağlam dokular tarafından iyileşmesi sağlanmaktadır.  Buharlaşma etkisiyle derinin üst tabakası soyulur. Kırışıklıklar, sarkma, lekeler, sivilce izleri gibi çeşitli problemlerde etkilidir.

PRP

PRP  uygulaması; bir kişiden çok az miktarda kanın alınarak özel bir tüpte santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve PRP’nin  yine aynı kişiye enjeksiyon yolu ile geri verilmesini temel alan bir uygulamadır.

Cilt lekelerinin bakımında farklı methodlarla birleştirilen PRP tedavisi ana tedavi değil bir yan tedavidir.  Aynı zamanda cilt lekelerinin oluşumunu önlemekte de etkilidir. Sürecin hızlanması ve cildin daha hızlı toparlanması için ana tedaviye eklenir.

 

Öğr. Gör. Berrin Çetiner

Güzellik ve Estetik Danışmanı/Eğitmen/Estetisyen

Ne Demişler Kaş Göz Gerisi Söz

Ne demişler kaş göz gerisi söz …

Kaşlar ifadeyi oluşturmakta. Bu yüzden kaş şekli; yüz biçimi, yaş, giyim tarzı ve hatta ses tonu ile bile alakalıdır. Geniş ve yuvarlak yüzlerde, doğru açılarla yapılan bir kaş kavisi illüzyon oluşturarak yüzü biraz daha uzun gösterecektir. Dar alın yapısına sahip kişilerde, alında yükseltilen kalın ve kavisli kaş modelleri alnı daha da daraltarak orantısız bir görünüm yaratır.

Kaş şekli kişinin mizacına ve tarzına uygun olmalıdır. Çok yumuşak mizaçlı, narin yapılı kişilere uygulanan kalın, kavisli, sert ifade veren kaşlar eğreti bir görüntü oluşturur. Bu yüzden işlem öncesi yapılan görüşme oldukça önemlidir. Uzmanın algılama yeteneğinin gelişmiş olması, işlemlerin başarısını da arttıracaktır.

Çeşitli kaş şekillendirme teknikleri vardır. Üçgen fırça ve kaş farıyla şekillendirme yapılabildiği gibi, kalemle çizim yapmayı tercih edenler de vardır. Ama hergün yapılan bu işlem oldukça zahmetlidir. Özellikle yaz aylarında havuz ve denize girildiğinde tedirginlik yaratır. Bu yüzden kaş şekillendirmede en uygun yöntem micropigmentasyon, yani kalıcı kaş kontürü işlemidir. Artık çok doğal renkler ve yeni teknikler sayesinde renk değişimleri, yapay görünüm, belirgin kaş rengi gibi problemler yaşanmamaktadır. Kıl tekniği gibi doğal çalışma teknikleriyle kaşa işlem uygulandığı başkaları tarafından anlaşılmaz.

Kalıcı kaş kontürü işlemlerinde saç rengine ve ten rengine uygun renkler kullanılması, kaş dizaynının yüze uygun olması önemlidir. Trendi yakalamak adına yüze uygun yapılmayan kaş dizaynları güzel görüntüden çok, kötü bir görüntü yaratabilir. Bu nedenle trend takip edilirken, olabilirlik ölçüsünde şekillendirmeler yapılmalıdır.

Birbirine yakın olan gözlerde kaşların başlangıç noktası göz pınarı olmamalıdır. Kaşlar birbirine biraz daha uzak şekillendirilirse, gözlerdeki yakınlık illüzyon sayesinde öne çıkmaz. Birbirine uzak gözlerde kaşlar birbirine yaklaştırılarak şekil verilir. Düşük göz yapısına sahip kişilerde aşağıya doğru uzatılan kavisler uygulanırsa göz yapısı daha düşük görünecektir. Eğer şakaklar darsa kaşlar çok uzatılmamalıdır. Şiş göz kapağı yapısına sahip kişilerde, kaşlar çok fazla yükseltilirse göz kapağındaki şişlik belirginleşir. Olgun yaşlardaki kişilere fazla idialı kaş şekilleri uygulandığında, yapay görüntü meydana gelir. Yaşla birlikte kaşlarda deformasyonlar olacağı göz ardı edilmeden, muntazam ama asla frapan olmayan kaş modelleri uygulanırsa daha doğru bir ifade oluşacaktır.

Bakışlardaki anlamı ve yaşanmışlıkları zedelemeyecek doğal kaş dizaynları uygulanmalıdır.

Kalıcı kaş uygulamaları yapılırken, gelecek yılın trendinde olacak değişiklikler de göz önünde bulundurulursa kaş şeklinde değişiklik işlemi daha kolay yapılabilecektir.

 

Öğr. Gör. Berrin Çetiner

Güzellik ve Estetik Danışmanı/Eğitmen/Estetisyen